INTERSTELLAR

Öncelikle şunu belirtmeliyim. Bu film benim için dönüm noktası ve düşüncelerimi geliştiren şeylerden birisi oldu. Filmde Dünya'yı kurtarma çabasından daha çok Dünya'dan kurtulma çabası bahsediliyor. Bambaşka bir gezegende hayat sürmek...

Kolay bir girişim olmadığından dolayı çok teşkilatlı bir çalışma gerekiyor. Üstelik Dünya bu denli zor durumdayken.

Eskiden NASA'ya mensup çalışanların da yardımıyla bu iş hallediliyor. Fakat işin zor yanı yaşam arayışına çıkacak olan kişilerin asıl yaşamını arkada bırakması. Murphy, babasının bu araştırmaya gitmesine engel olmaya çalışıyor. Ona evrenden gitmemesi için mesaj geldiğini söylüyor. Babası buna inanmıyor ve gidiyor.

Yolda (uzayda) beklenmedik şeylerle karşılaşıyorlar. Bu beklenmedik şeyleri izleyiciye de açık bir tanımla anlatıyorlar. Daha önceden yaşam olup olmadığını gözlemlemek için insan gönderdikleri gezegenlere bakıyorlar. Bu o kadar da kolay olmuyor. Çünkü gittikleri gezegenin 1 saati Dünya'da 7 yıla denk geliyor. Çabuk davranmaya çalıştıkları halde çok vakit kaybediyorlar. Bu yüzden insan gönderdikleri 3 gezegenden sadece 2 sine gidebiliyorlar. Gittikleri gezegenlerden ilki tamamen su ile kaplı oluyor dalgalar çok devasa ve hırçın... Diğer gezegen ise buzla kaplı oluyor. Daha önceden göndermiş oldukları kişi şimdiye kadar onu almaya gelmedikleri için onlara kin duyuyor ve gezegenin verileriyle oynayarak onları orada yaşam olduğuna inandırıyor. Fakat adam içindeki nefreti saklayamayıp onlardan birini öldürme teşebbüsünde bulunuyor. Araştırmacı grup o adamdan bir şekilde kurtulup yola devam ediyor. Yolda onlara şimdiye kadar ailelerinden ve yakınlarından gelmiş görüntülü mesajları izliyorlar ve ne kadar zaman kaybettiklerini anlıyorlar.

Geminin pilotu Mr. Cooper korkutucu bir şeyin içine çekiliyor. Bu bambaşka bir şey... Ne olduğunu ilk başta anlamamasına rağmen kısa sürede ne içinde olduğunu anlıyor. Her yerde gün gün kızı Murphy'nin odası ve içeride olup bitenler. Bu arayışta başarısız olmaları yani ölmelerinin sonucunda tüm dünyanın bir daha bu şansı elde edemeyeceğini bildiği için zamanı geri almaya çalışıyor. Kızına mors alfabesi ile KAL mesajı gönderiyor. En çok şaşkınlığa uğradığım yer de burası zaten. Zamanında kızının anlatmak istediği aslında kendi mesajıymış! Zamanı geriye alamasa da kızı şimdiki zamanda o mesajın babasından geldiğini anlıyor. Bunu diğerlerine de söylüyor. O sırada gemideki robot babasına 5. boyut tarafından kurtarıldıklarını söylüyor. Babası zaman bükülmesinden geçiyor ve uyandığında...

Uyandığında Satürn'ün yörüngesinde gerçekten insanların burada yaşam sürdürdüğünü görüyor. Burasının kızının soyadını aldığını öğreniyor ve çok seviniyor. Zaten bunca insanı kurtaran da o değil miydi? Kızının yanına gidiyor ve kızı diğer araştırmacı arkadaşı Brand'in başka bir gezegende kamp yeri kurduğunu ve yaşam sürdürdüğünü söylüyor. Onu bulmasını istiyor.

Dediğim gibi bu film benim ufkumu bayağı genişletti insanlar ve evren için nelerin göze alındığını öğrendim bu filmi izlemenizi mutlaka tavsiye ederim film ne kadar bilim kurgu da olsa ağlayabileceğiniz yerler olabilir. Şimdiden iyi seyirler...